30 Ağustos 2015 Pazar

TEHLİKELİ İLİŞKİLER - Julia London



ARKA KAPAK: 

"Bize, aşık olmanın ne kadar müthiş, büyüleyici bir şey olduğunu hatırlatan bir hikâye… Karakterler öylesine canlı; yaşadıkları sıkıntılar öylesine sahici ki, kitabın sonunda onlardan ayrılmak çok zor geliyor." The Oakland Press

Zengin, tehlikeli, yakışıklı, geçmişi sırlar ve çalkantılarla dolu bir adam…Yaşadığı bütün felaketlere rağmen dimdik ayakta kalmaya kararlı, genç, güzel bir kadın…Düşmanca başlayıp karşı konulmaz tutkulara dönüşen bir aşk hikâyesi…
Bir düelloda kaybettiği dostunun şerefini temizlemek ve ona olan vefa borcunu ödemek için hem evinden hem de kalbini paramparça eden kadından uzaklara gitmeye karar veren Sutherland Dükü'nün oğlu Arthur Christian, kendini bekleyen sürprizlerden habersiz, İskoçya'ya doğru yola çıkar.
Ölen kocasından zorluklarla dolu bir hayat miras kalan genç ve güzel Kerry McKinnon, borçlarını ödemek ve ayakta kalabilmek için mücadele verirken, evine el koymak için kapısına dayanan yakışıklı yabancıyla aralarında hemen o anda güçlü bir kıvılcım doğar. Ama onlarınki imkânsız bir aşktır ve çok geçmeden bunun için bütün dünyayı karşılarına almak zorunda kalacaklardır.



Orjinal Adı :The Dangerous Gentleman 

                                                Seri Bilgisi:Rogues of Regent Street /1


Yazar Adı :Julia London 
Yayın Evi: Martı Yayınları

CAPS:










ALINTI:


"Bir kadının güzelliği onun kişiliğinde saklıdır.


"Eğer biri bir şeyi yapmaya karar verirse, önüne çıkan tüm engelleri aşar."


"Seni seviyorum prensesim, içime soluduğum havadan bile çok."


29 Ağustos 2015 Cumartesi

KORUYUCU - Margaret Mallory



ARKA KAPAK:

Dört korkusuz İskoçyalı savaşçı, kendilerinin hakkı olan kaleyi almak için ait oldukları topraklara dönerler. Kabile halkının güvenini ve sevgisini kazanan bu dört kahraman savaşçı, meydan okumaya ve savaşmaya hazırlanırlar.

Uzun yıllar boyunca evinden ve ailesinden uzakta mücadele veren Ian MacDonald, tehlikede olan kabilesi ve kendisine ihtiyaç duyan ailesi için evine dönme kararı almıştır. Ancak geçmişten gelen yanlışlar ve hatalar Ian'ın peşini uzunca bir süre bırakmayacaktır. Çok genç bir yaştayken gelin olan Sileas, Ian'a tüm kalbiyle bağlıdır. Ian, onun parlayan zırhı içindeki kahraman şövalyesiydi. 

Ian, Sileas'a yardım etmeye çalışırken onun onurunu kurtarmak durumunda kalmış ve Sileas'la zorla evlendirilmiştir. İstemediği karısıyla birlikte olmaktansa savaşmayı tercih eden isteksiz koca, beş yıl sonra evine dönerken daha iyisini hak ettiğini düşünmektedir. Evine döndüğündeyse yıllar önce evlenmiş olduğu tuhaf görünümlü genç kızı, büyümüş ve muhteşem bir güzelliğe sahip olmuş bir şekilde bulur. Ve, şeytani bir çekiciliği olan bu İskoçyalı, sonunda aşık olur. Kırık bir kalple kendini beklemekte olan Sileas'tan ikinci bir şans ister... Ve 'hayır'ı bir cevap olarak kabul etmeyecektir...


Seri:  The Guardian (Return of the Highlanders #1)  
    Yayınevi: Aspendos



CAPS:








VAHŞİ BİR LORDUN KOLLARINDA - Sabrina Jeffries

 
The Reading Lady

ARKA KAPAK:

Büyükannesinin ültimatomunu yerine getirmek isteyen Lord Gabriel Sharpe, kendisine çok ihtiyacı olduğunu sandığı hırçın bir kızın peşine düşer. Ve sonra durum tamamen tersine döner…

Gözü pek bir adam olan Gabe Sharpe'ın yaptığı her şey gibi, Virginia Waverly ile flört etmek de büyük bir oyundur. Erkek kardeşi Roger'ın Lord Gabriel'a karşı yarışırken ölmesinden beri, Virginia delidolu lordu kendi oyununda yenerek ondan intikam almak istemektedir. Ama Lord Gabriel'a kendisiyle yarışması için meydan okuduğunda, "Ölüm Meleği" olarak tanınan yakışıklı lord ona evlenme teklif ederek karşılık verir! Gabe, Virginia'nın maddi durumunun kötü olduğunun farkındadır - evlenip her ikisinin de sorunlarını ortadan kaldırmamaları için herhangi bir sebep görememektedir. Virginia onun teklifi karşısında dehşete düştüğünü söyler ama öpücüklerine verdiği karşılık hiç de öyle söylememektedir. İkisi Roger'ın ölümünün arkasındaki gerçeği ortaya çıkarmaya başlarken, Gabe risklerin en büyüğüne girerek cesur güzele tüm miraslardan daha değerli bir şey teklif eder: gerçek aşkı.

"Jeffries, Sharpe ailesi destanına güzel bir eklemede daha bulunuyor… Hızlı temposu, esprili diyalogları ve hayli etkileyici olan orijinal karakterleri Jeffries'in kitaplarını diğerlerinden ayırıyor. Elinizdeki kitap da, serinin eski hayranlarını memnun edeceği gibi bu destana bir sürü yeni hayran kazandırmaktan da geri kalmayacak."
Publishers Weekly

"Jeffries'in son derece eğlenceli olan Hellions of Halstead Hall serisine yaptığı bu son ekleme, içine bol bol tutku aşılanmış, tehlikeli entrikalarla çeşnilendirilmiş ve tam olması gerektiği kadar mizah öğesiyle kıvama getirilmiş harika bir spesiyalite." Booklist



Sayfa Sayısı: 373
Seri: Hellions of Halstead Hall Serisi 4
Yayınevi: Epsilon Yayınları



CAPS:


 



 
 

28 Ağustos 2015 Cuma

KALPTEN KALBE - Kat Martin

kalpten-kalbe-kat-martin-nemesis-kitap


ARKA KAPAK:

Bir deniz kazasında yaralanınca korsanlar tarafından esir alınan cesur Viking savaşçısı, Londra’ya getirilir. Bir sirkte, kafes içinde kilitli tutularak gezdirilmektedir. Dilini bilmediği bu ülkede, kafesin içinde sadece kendi dilinde konuşarak yardım istese de, hiç kimse onu anlamamaktadır. O güne dek…
Krista Hart, toplumsal sorunlar ya da sosyal adaletsizlikle ilgili yazmaktan çekinmeyen bir gazetecidir. Son zamanlarda şehrinde epey meşhur olmuş sirki görmeye gider ve duyduğu yabancı dildeki sözcükleri anlar. Çünkü o dili bilmektedir. Esir düşen Viking’in yardım çığlığını duyan Krista, onu kurtarmanın bir yolunu bulabilecek midir? Peki ya cesur Viking’in o kafesten çıkması, gerçekten kurtulduğu anlamına gelir mi?
Krista, adlandıramadığı bir çekim hissettiği bu adama yardım edebilmek için ne kadar ileri gidebilir?

                                                 Kitap Adı: Kalpten Kalbe
Yayınevi: Nemesis Kitap
 Sayfa Sayısı: 365
Basım: Mayıs 2014
Seri: Heart Trilogy #1
 
ALINTI:
 
"Leif neredeyse çıplak olan vücudunu soğuğa karşı ısıtmak için sahip olduğu tek şey olan ince battaniyenin altında ürperdi. Henüz bahar gelmemişti; şehrin yollan çamurlu, hatta hâlâ yer yer buzluydu. Cılız güneş zaman zaman bulutlar ara­sından çıkıp kendini gösteriyordu.
Keskin bir rüzgâr battaniyenin kenarını savurdu ve Leif onu daha sıkıca sardı etrafına. Taştan yapılmış, alçak duvar­larla belirlenmiş, eğri büğrü yollar üzerindeki birkaç köyden oluşan bir kırsalda yol aldığı dışında, nerede olduğu hakkın­da hiçbir fikri yoktu. Dört günden fazla bir zamandır buralar­daydı. Gerçi zaman kavramını yitirmiş de olabilirdi. Kesin olarak bildiği tek şey küçük gemisi, buranın kuzeyinde bir yerde, dokuz arkadaşını suyun dibindeki mezara gönderip kendisini de hırpalanmış ve vücudundaki kırıklarla bıraka­rak, kayalıklı bir sahile vurmuştu."


"Yaşadığı yerde özgür bir adamdı, halkı arasında önemli bir yere sahipti. Babası ona, güvende olduğu evini bırakmama­sı için yalvarmıştı ama o yaşadığı adanın dışındaki dünyayı görmek için yola çıkmıştı. O zamandan beri, kafesinin biraz dışını görebilmişti ve içindeki nefret, öfke aç bir canavar gibi benliğini kemirmekteydi.


"Tutsak edildiği günden beri insanlar ona gülmüş, alay et­miş, taş atmış ve dövmüşlerdi. Deli olduğunu sanıyorlardı ve bazı günler buna o da inanmıştı. En kötüsü ona acıyanlar­dı. Acı çekmesine neden olan zalimliklere ağlayan kadınlar görmüştü. Onların merhametini istemiyordu ama bu durum dünyadaki bütün insanların, onun özgürlüğünü çalanlar gibi olmadığını düşünmesini sağlamıştı. Belki bir gün ona yardım etmek isteyen birini bulabilirdi. Keşke onlarla konuşabilseydi, anlamalarını sağlayabilseydi.
Her gün yaptığı gibi tanrılara sessizce dua etti, ona yardım etmeleri için yalvardı."


"İngiltere'de kadınların erkeklerin önünde olması gelenektir. Bunun anlamı Leif, yürürken sen arkamda olacaksın,önümde değil."
Leif'in kaşları çatıldı."Kadının arkasında yürüyen bir adam mı? Neden bunu yapsın ki? Erkek daha güçlüdür ve onun koruyucusudur. Tehlike karşısında erkeğin yola öncülük etmesi gerekir."
"Evin salonuna girerken tehlikeyle karşılaşabileceğimizi zannetmiyorum.
 
 
"Sen beni o kafesten kurtardığından beri benimsin. Tanrılar seni bana gönderdi. İşte değişmeyecek olan bu."

 
 

SON ÇAREM - Sabrina Jefriess

son-carem-sabrina-jeffries-epsilon-yayinlari


ARKA KAPAK:
Sharpe ailesinin en genç kızı, büyükannesinin ultimatomuna karşılık evlenebileceği birilerini bulmak konusunda bir plan yapınca, Jackson Pinter bunu engellemek için elinden gelen her şeyi yapmaya karar verdi… Leydi Celia Sharpe, birkaç uygun damat adayından evlilik teklifi alıp, büyükannesine ultimatomunun anlamsız olduğunu göstermeyi umut ediyordu. Üstelik bu planı işe yaramazsa, evlenebileceği bir koca adayı da elinde olacaktı.
Ancak aile için çalışan ve Celia’nın damat adaylarını araştırması için görevlendirdiği polis memuru Jackson Pinter, bütün adaylarda bir kusur bularak onun bu planını mahvetmeye kararlıydı. Celia ise bunun nedenini, Jackson Pinter’la beraber kendi ailesinin cinayetini araştırmaya başladığında anlayacaktı.

Orjinal Adı: A Lady Never Surrenders
Seri Bilgisi: Hellions of Halstead Hall #5
GoodReads Puanı: 4.13
Türkçe Yayın: Epsilon Yayıncılık

ALINTI:

"Leydi Celia geri gitmeye devam etti ama arkasını dönüp kaçmadı da. “Dün akşam bunun bir daha yaşanmayacağını iddia etmiştiniz."

“Biliyorum. Yine de yaşandı.” Esrar kahvesindeki bağımlılar gibi aylardır ona özlem çekiyordu. Şimdiyse en çok istediği şeyin tadını aldığı için daha fazlasına ihtiyaç duyuyordu. Leydi Celia yazı masasına çarptığında Jackson belini kavradı. Onu öpemeden başını çevirdiği için yüzünü boynuna gömerek o arzuladığı narin boynu öpmekle yetindi. 

Leydi Celia bir ürpertiyle ellerini Jackson’ın göğsüne yasladı. “Bunu neden yapıyorsun?” 
“Çünkü seni istiyorum,” diye içinden kendine lanet ederek itiraf etti Jackson. “Çünkü seni hep istedim.” 
 
 
"Sevgili okuyucular,
Şükürler olsun ki Celia evlenmesine dair arzumu dikkate aldı. Seçimini yapabilmek için evde verdiği partiye birkaç beyefendiyi davet etti.
Beni kaygılandıran tek bir şey var. Bow Caddesi Koşucusu1 Jackson Pinter, Celia’ya tamamen yakışıksız bir ilgi gösteriyor. Bunun hoşuma gittiğini söyleyemem. Onu asla sahiplenmemiş bir soylunun piçi olduğunu öğrendim. Yani Baş Hâkim olma hevesini hayata geçirmek için soylu biriyle evlenmesi gerekiyor. Bu da Celia’nın çok iyi bir eş olacağını düşündüğü anlamına gelebilir.
Eğer Celia’nın da bu adama karşı gizli bir ilgi duyduğundan şüphelenmeseydim bu husus canımı sıkmazdı. Onları birçok kez baş başa yakaladım ve bazen Celia, ona karşı filizlenmekte olan tutkusunu kaygı verici ölçüde kanıtlar gibi bakıyor."
 
 
"Masters da yaklaşıp karşılarındaki kadınlara baktı. “İşte dünyanın en güzel kadını geliyor.”
“Aynı zamanda insanı en çok çıldırtanı,” diye mırıldandı Jackson.
“Dikkatli ol, Pinter,” dedi Masters dalga geçiyormuş gibi bir sesle. “Bahsettiğin benim karım.”
Jackson irkildi. Bayan Masters’a bakmıyordu. “Özür dilerim,” diye mırıldandı, açıklamamak en iyisiydi.
Masters, Leydi Celia’nın ablasının yanında damızlık kısrağın yanındaki bir ceylan gibi kaldığını asla kabul etmezdi. Yeni evli olan avukatın gözleri aşktan kör olmuştu.
Jackson kör değildi. Bir aptal bile Leydi Celia’nın daha göz alıcı olduğunu görebilirdi. Bayan Masters bir liman güzelinin tatlı çekiciliğine sahipken Leydi Celia bir Yunan…"
 
 

SIR GİBİ SAKLADIM - Sabrina Jeffries

 
 
ARKA KAPAK:
 
Yakışıklı bir hovarda Minerva'ya büyükannesinin ültimatomunu yerine getirmesi için kendisiyle evlenmeyi teklif ettiğinde, Sharpe ailesinin başına buyruk kızı, hem mirasını koruma altına alacak hem de bu yakışıklı adamın hayal gücünü harekete geçirecek kışkırtıcı bir karşı teklifte bulunur.
Leydi Minerva Sharpe, büyükannesinin taleplerinin önüne taş koyacak mükemmel bir plana sahiptir: bir hovardayla nişanlanmak! Kuşkusuz, büyükannesi bir çapkınla evlenmesine göz yummaktansa, evlilik şartına bağladığı mirasını serbest bırakacaktır. Peki Minerva'nın sözde koca adayı rolünü, yine kendisinin yazdığı popüler gotik romanlardaki yakışıklı casusa ilham vermiş olan vahşi avukat Giles Masters'tan daha iyi kim oynayabilir? On dokuzuncu yaş gününde Giles Masters'tan aldığı tutkulu öpücüğün anısı hâlâ dudaklarında olsa da, böyle bir hovardayla evlenmek şöyle dursun, ona gönlünü kaptırmak gibi bir niyeti bile yoktur. Ama hakkında çok az şey bildiği bu adam, aslında hükümet adına çalışan bir gizli ajandır. Minerva'nın anne babasının ölümlerinin ardındaki gizemi araştırmak için güç birliği yapmaya karar verdiklerinde, sahte nişanlılıkları da alev alev yanan bir tutku oyununa dönüşür. Minerva daha sonra Giles'ın gizli ikili yaşamını keşfederken, Giles da onun kalbine tekrar girebilmek için mesleğinin kurnaz numaralarının hepsini kullanmak zorunda kalır.
 
 
                                              Seri :Hellions of Halstead Hall
Seri Sıralaması : 3 / 5
Tür: Historical Romance
Yayınevi : Epsilon
 
 
 
 

ALINTI:
 
''O kadar güzel yalan söylüyorsunuz ki,nerdeyse beni bile inandıracaktınız bayım.''
''Ben de aynı şeyi sizin için söyleyecektim,tatlı balım,'' diyerek gülümsedi Giles.
''Bana bir daha öyle dersen,kendini bedeninde artık olmayan hayati kısımlarını ararken bulursun.''