20 Ocak 2015 Salı

RUHUN ATEŞİ - Rita Hunter

Arka Kapak;

 

Sophie Langford çileden çıktığında birilerinin hayatı kökten değişecekti...

Sevgi dolu bir ailede büyüyen Sophie'nin huzur, zenginlik ve bolca sıradanlıkla geçen hayatındaki tek renk, seneler önce bir kazada ailesini kaybeden kuzeni Liliana'ydı.
Ailesine katıldığı ilk günden itibaren anne ve babasının sevgisi de dahil ona ait her şey üzerinde sinsice hak iddia eden kuzenini kabullendiğini sanıyordu Sophie. Hatta Liliana baş döndüren güzelliğiyle ilk aşkını elinden aldığında bile bu kabulleniş elini kolunu bağlamıştı, çünkü babasına Liliana'ya asla kızmayacağına ve onu seveceğine dair söz vermişti.
Ancak sabrının da sınırları vardı ve bir gün o sınırlar küçük bir olayla ortadan kalktığında Sophie'nin aklındaki tek şey kuzeninin meydan okuyuşuydu.

"İlgimi hak eden erkeği bulduğumda onu baştan çıkarmayı dene... Tabii becerebilirsen..." demişti kuzeni. Eh madem istediği buydu...

Leighton Kontu Brendan Blackmore... Kibirli, buz gibi ve ulaşılmaz bir soyluydu. İnsanda merak, heyecan ve nefret uyandıran onca meziyete sahip bu adamın ilgisini çekmek göründüğünden çok daha zordu. Üstelik o ve Liliana birbirlerinden fazlasıyla hoşlanıyorlardı. Ancak Sophie kararlılığının önüne hiçbir kuvvetin çıkmasına izin veremezdi, çünkü Liliana başına gelecekleri çoktan hak etmişti. Üstelik Brendan Blackmore'u her gördüğünde hissettiği kalp çarpıntısı ve umutsuz arzu başka hiçbir teşvike yer bırakmayacak kadar güçlü ama bir o kadar da ürkütücüydü.

Sophie'ye göre Brendan'a dokunmak buzla yanmaktı ve Sophie yanmak istiyordu.

İkisini bir araya getiren skandal, onları artık geri dönüşü olmayan bir yola soktuğunda Sophie ya pes edecek ya da imkânsız gibi görünse de mutluluk için sonuna kadar direnecekti.


     Herkese Merhaba;
    Bugünkü kitabımız  Rita Hunter ın  Ateş dizisinin ikinci kitabı Ruhun Ateşi. İlk kitap Aşkın Ateşi, üçüncü kitap ise Kalbin ateşi. Bendeniz seriye ortasından dalmış bulunmaktayım. Blogger arkadaşların kitabın erkek karakteri Brendan ın tabiri caizse höt bir kişilik olduğundan bahsetmeleri üzerine kitap ilgimi çekti.

     Saftrik ben kitabın çevirmeni kim niye adı yazılmamış diye düşünürken yazarın Türk olduğunu öğrendim. Bizler gibi historical romance okuya okuya mı kitap yazmaya karar verdi bilemem ama yazarın yorumu hoşuma gitti. Kitabı eski kitapçıdan 12 tl ye aldım. fotodan da anlaşıldığı üzere kitap sıfır değil. 

YORUM:
      Kitap hakkında ne desem bilmem ki ; Sophie nin hayatı ailesi vefat eden kuzeninin evlerine yerleşmesi  üzerine alt üst olmuştur. Kuzen alımlı,cin ve aynı zaman da hin bir karakter. Sophie nin sahip olduklarını elinden almak için çabalıyor. Sophie garibim kendi halinde ata binmeyi seven sade bir görüntüsü olan bir kız. Kuzeni Lilliana nın Sophie nin elinden ilk aşkını alması ile sophie de intikam duygusu uyanıyor. Kuzeni ile evlenmesi planlanan Leighton Kontu Brendan Blackmore u ne yapaı edip kuzeninin elinden alıyor. ( Bu arada kuzen Lily acayip gıcık bir karakter. Gıcıklıklarını siz okuyun artık :) 
       Brendan ise evlenmeye niyeti olmayan küstah, kasıntı bir adam. annesi evlensin diye zorluyor onu. Bir sürü olay sonucu Brendan ile Sophie evleniyor. İşte işin eğlenceli kısmı şimdi başlıyor. 
      Belirtmeden geçemeyeceğim; okuduğum en huysuz, küstah, kendini beğenmiş karakter Brendan ama o Sophie yi kıskanıpta belli etmeme çabaları, duygusal gel gitleri ( Kitabı okuyanlar bu hödükte bunları nasıl gördün diyebilir,  haklılık payları da yok değil fakat yazar Türk ne de olsa bilinç altında Türk erkeği özellikleri var. Böyle duygularını çok affedersiniz öküzlük yolu ile kapatma çabaları ondan olsa gerek diye düşündüm :)
benim hoşuma gitti.  Şunu itiraf etmeliyim ki  Brendan dan çok az miktarda romantıik cümle duyduk. Öyle canım, cicim, tatlım şu bu yok :)
      Spoiler; Sophie doğum yapan köylü kızın başında kalıp akşama eve gelmeyince Brendan ın dellenmesi çok hoştu. Kızı kan içinde görüünce çok korktu ama belli etmemek için çok çabaladı.
      Daha fazla spoiler vermeden konuyu kapatayım. son sözüm okuyun seveceksiniz. Türk'ten Historical romance çıkar mı diyorsanız çıkmış cidden ben şahit oldum :)
Tekrar görüşmek üzere;
Hoşçakalın ;)

CAPS

ALINTI: 

"Cevabı tahmin ediyorum ama yine de sormak istedim. Beni özledin mi Brendan ?"
Brendan bu kez hiç tereddüt etmeden cevap verdi. "Hayır. Ya sen?"
"Elbette hayır aklımı kaçırmadım ya."
"Yalancı."
Sophie kocası kaşlarını çattığını görebilsin diye başını arkaya çevirdi. "Cevabımı şöyle değiştiriyorum o halde. en az senin beni özlediğin kadar özledim seni." Ne tepki vereceğini görmek için akşam güneşinin mükemmel bir canlılık verdiği altın gözlerini dikkatle izliyordu.
"Küçük kelime oyunlarını ne kadar çok sevdiğimi çözmüşsün demek, kurnaz kedi."

***

"Belki ileride beni sevmeye başlarsın."
"ileri de mi?" Brendan başını kaldırdı.
"Tüm yaşananları düşününce beni umursaman bile bir mucize. Sen öyle kayıtsız ve soğuktun ki..."
"Sophie hala anlamıyorsun."
"Neyi anlamıyorum?"
"Seni Sevdiğimi."

***

"Sophie eğer güneş doğuyorsa sebebi sensin. Bunu aklından çıkarma."

***

"Sen benim buz tutan ruhumun ateşisin." 
 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder