ARKA KAPAK:
Judith Hampton gururlu olduğu kadar güzel de bir kadındır. Çok sevdiği
İskoç çocukluk arkadaşı doğum yapmak üzeredir, bu yüzden Judith yanında
olacağına dair ona söz verir. Fakat İngiltere'den İskoçya'ya gitmesinin
özel bir sebebi daha vardır: Hiç tanımadığı babası Maclean Beyi'ni
görmek. İskoç topraklarına giderken kendisine eşlik eden Maitland Beyi,
lain Maitland gibi ilgi uyandıran bir adamla daha önce hiç
kaşılaşmamıştır.
Judith Maitlandlar'ın geleneklerine ve kurallarına uyum sağlamaya çalışırken, lain'in ilgisinden ve özeninden keyif almaya başlar. Yaşadığı tüm zorluklara karşın aşkın sıcaklığını ruhunda hiseder. Ancak geçmişe dayanan o yıkıcı sır gerçek aşkı etkileyecek midir?
Sayfa Sayısı: 478
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Epsilon Yayınları
Judith Maitlandlar'ın geleneklerine ve kurallarına uyum sağlamaya çalışırken, lain'in ilgisinden ve özeninden keyif almaya başlar. Yaşadığı tüm zorluklara karşın aşkın sıcaklığını ruhunda hiseder. Ancak geçmişe dayanan o yıkıcı sır gerçek aşkı etkileyecek midir?
Sayfa Sayısı: 478
Baskı Yılı: 2010
Dili: Türkçe
Yayınevi: Epsilon Yayınları
YORUM:
Merhaba;
Konusu sıradan olmasına rağmen severek okuduğum "Sır" ile ilgili yorum yapmaktansa bol alıntılı bir yazı yazmaya kara verdim. Sonra tekrar görüşürüz.
Hoşçakalın ;)
ALINTI:
"İki küçük, kız İskoçya ve İngiltere arasındaki sınırda her yıl yapılan
yaz şenliğinde tanıştılar. Bu Leydi Judith Hampton’ın hem İskoç
oyunlarına ilk katılma deneyimi, hem de İngiltere’nin batısındaki ıssız
evinden ilk gerçek uzaklaşmasıydı ve bütün bu katışıksız maceraya
kendisini öylesine kaptırdı ki zorunlu öğleden sonra uykuları sırasında
bile gözlerini neredeyse hiç kapalı tutamadı. Görülecek ve yapılacak çok
fazla şey olduğu gibi, dört yaşındaki meraklı bir çocuk için edilecek
de epey yaramazlık vardı."
***
"Judith Iain'den farklı bir tarafa döndü. "Seni özlediğimi hiç sanmıyorum"
Iain Judith'in elinden tutup geriye doğru çekt. "Ben tam olarak ne zamandır yokum?"
Judith, "Üç hafta, iki gün" diye yanıtladı. "Neden sordun?"
Iain sırıttı. "Fakat sen beni özlemedin, öyle mi?"
"- Benimle evlenmeni istiyorum.
- Hayır
- Evet
- Yapamam
- Evet yapabilirsin.
Ian bu konuda makul olur musun? Seninle evlenmeyi istesem bile bu olası değil.
- Benimle evlenmek istiyorsun değil mi? Bal gibi de istiyorsun.
- Ah! nedenmiş?
- Bana güveniyorsun.
***
"Evlendiğimi unuttum. Sen kazara bana dokunduğunda bu yüzden tepki gösterdim. Bir erkekle yatmaya alışkın değilim."
***
"Sen ve ben birbirimize aitiz Judith. Başka hiçbir şeyin önemi yok. Bunu aklından çıkarma.
***
" -İngiltere'ye avlanmaya gidiyorlar.
- Neden?
- Burada aradıklarını bulamadılar. Beni örnek alıyorlar.
- Ian ne hakkında konuşuyorsun? Onlar tam olarak ne avlıyorlar?
- Gelinleri."
***
"Ben..... düşünüyordum."
"Neyi?"
"Cehennem ateşlerini."
"Bu da ne demek?"
"Patrick bana karısını sırf hoşnut etmek için gerekirse cehennem ateşlerinde yürüyeceğini söyledi."
"ve?"
Iain kıyafetini çıkardı ve Judith'e doğru yürüdü. Judith'i ayağa kaldırdı ve gözlerini dikip ona baktı.
"Ben de senin için aynısını yapacağımı az önce fark ettim."
***
"Judith Iain'den farklı bir tarafa döndü. "Seni özlediğimi hiç sanmıyorum"
Iain Judith'in elinden tutup geriye doğru çekt. "Ben tam olarak ne zamandır yokum?"
Judith, "Üç hafta, iki gün" diye yanıtladı. "Neden sordun?"
Iain sırıttı. "Fakat sen beni özlemedin, öyle mi?"
Judith kendi kendisinin tuzağa düşürdüğünün farkına vardı. Sözcükleri
uzata uzata şöyle dedi: "Sen benim için fazla zekisin, Iain"
Iain sırıtarak, "Ha şunu bileydin," dedi."
***Iain sırıtarak, "Ha şunu bileydin," dedi."
"- Benimle evlenmeni istiyorum.
- Hayır
- Evet
- Yapamam
- Evet yapabilirsin.
Ian bu konuda makul olur musun? Seninle evlenmeyi istesem bile bu olası değil.
- Benimle evlenmek istiyorsun değil mi? Bal gibi de istiyorsun.
- Ah! nedenmiş?
- Bana güveniyorsun.
***
"Evlendiğimi unuttum. Sen kazara bana dokunduğunda bu yüzden tepki gösterdim. Bir erkekle yatmaya alışkın değilim."
***
"Sen ve ben birbirimize aitiz Judith. Başka hiçbir şeyin önemi yok. Bunu aklından çıkarma.
***
" -İngiltere'ye avlanmaya gidiyorlar.
- Neden?
- Burada aradıklarını bulamadılar. Beni örnek alıyorlar.
- Ian ne hakkında konuşuyorsun? Onlar tam olarak ne avlıyorlar?
- Gelinleri."
***
"Ben..... düşünüyordum."
"Neyi?"
"Cehennem ateşlerini."
"Bu da ne demek?"
"Patrick bana karısını sırf hoşnut etmek için gerekirse cehennem ateşlerinde yürüyeceğini söyledi."
"ve?"
Iain kıyafetini çıkardı ve Judith'e doğru yürüdü. Judith'i ayağa kaldırdı ve gözlerini dikip ona baktı.
"Ben de senin için aynısını yapacağımı az önce fark ettim."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder